Güreşiyorum portre 72 Fazlıoğlu kardeşler

“EVDE KAL ,HAREKETSİZ KALMA” Güreşiyorum/ Portre/72; Osman-Necmi-Nejdet Fazlıoğlu;Bizim dönemin güreşte İstanbul’ da ki buluşma adresimiz. Her vakit mutlaka bir güreşçi misafirleri oluyor. Rizeli ,Güreş tarihi ve kültürü yüksek, yardım sever, İş adamı ve güreşçi bir ile. Halil İbrahim Sofrası hep açık. Her iki kardeşte Çok yetenekli ve tekniği yüksek bir güreşçiler idi. Çok sık olarak geçirdikleri sakatlık ile kazalar ,güreş yapmalarına mani oldu. İçimizdeki güreş sevdası çocuklarımıza geçti. “Atatürk buna karşılık “Yarın cephede bir an gelip mermi bittiğinde, cephanen tükendiğinde ve süngü de iş göremez hale geldiğinde göğüs göğüse mücadeleye girmek gerekir. Devam ediyoruz. Fazlıoğlu (Osman -Necmi (Doğan )ve Necdet ) kardeşler Güreş tarihinde; İki veya, üç, dört hatta bir ailede beş kardeşin ;Ata Sporu güreşi tercih ettiği ve uluslararası alanda ülkemize sayısız başarılar getirdiklerinin biliyoruz. Portre’ de ele aldığımız kategoriler belli, ancak unuttuğumuz bir kategorinin ilk bölümünü bu gün; Osman Fazlıoğlu, Necmi Fazlıoğlu ve (Necdet Fazlıoğlu) başlayalım istedim. Kendileri ile ortak bir çok noktamız var. Asıl olan İGİK 1919’ da aynı dönemeler de “GÜREŞ” yapmamız. 1970’den beri tam “50 YIL” yani yarım asırdır görüşüyoruz. Osman Fazlıoğlu’ nun Ahmet ile Mehmet Alp ile Necmi Fazlıoğlu’ da Emre adlı çocukları ‘da güreş yaptılar. Necdet’in ise yeni küçük olan oğlu’ da geçenlerde güreşe yazıldı. Ancak “KORONA VİRÜS ‘ ten dolayı antrenmanlara gidemedi.
Başlıklardan…
-Her gittiğimde mutlaka bir güreşçi vardır.
– Okullar asına girecektik, ancak okul izin vermedi. Bizde dağılmak zorunda kaldık.
– Osman Fazlıoğlu: 19874 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’nde güreşe başladı. Büyüklerde
çeşitli yurt içi ve yurt dışı dereceler elde etti.
Necmi Fazlıoğlu: Ağabeyi Osman Fazlıoğlu ile birlikte güreşe başladı. Her iki kardeşte Çok yetenekli ve tekniği yüksek bir güreşçiler idi. Kulüpte serbest ve grekoromen stilde aynı performansı gösteren nadir sporculardan biriydi. Çeşitli Türkiye şampiyonluklarıyla beraber bir çok uluslararası madalyaya da sahip.
– Her birinin kendine özgü bir takım özellikleri vardı. Ülkemizi uluslararası arenada çok iyi temsil
edebilecek güce ve tekniğe sahiptiler. Gel gelelim, o yıllarda…..Devamı ekte..
-O dönemde uygulanan mevcut çalışma programları başta olmak üzere beslenme ve tesis
yetersizliği, malzeme eksikliği, çağın teknolojisine ayak uydurmakta geç kalınması, ergonejik destek
alınacak maddi gücün olmayışı, laboratuvarlardan Avrupa ülkelerinin faydalandığı gibi
-Çok önemli bir tespit te; Hem ;Necmi’ nin Trafik kazası geçirmesi ile Osman’ da sakatlanası ve birde Milli takımlarda “SEÇME” üzerine seçme yapılması ile sağlıklı bir kriter olamaması ….. faydalanılamaması ve iş bulamama…
-1972 Yılında ,Vefa Lisesi’ de Ata Karataş ile beraber güreş başladık
– Vefa Lisesi’ de okuyoruz. Dönem başı; Sınıfa girdik. Sıranın birine oturdum. Necmi ‘ de aynı yere talip oldu. Tartışma ,sonra ne mi oldu
– İGİK 1919 TEŞEKKÜRLER..

Çok yazacak şey var çok..
Ama sizleri de fazla sıkmayayım diyen kısa tutmaya çalışıyorum.
Başlayalım öyle ise;
İlk olarak ,Osman FAZLIOĞLU;
Kendi kaleminden;
-1970 Yılında; Liselerarası Güreş müsabakaları için, İhsan Mermerci Lisesinden 15-20 Kişi Bakırköy Güreş kulübüne yazıldık. İki ay antrenman sonrası , Okullar asına girecektik, ancak okul izin vermedi. Bizde dağılmak zorunda kaldık.
Bakırköy Güreş kulübünün hocalarından Vecihi İşleten hocamız, bana haber göndererek, güreşe ve dolayısı ile antrenmanlara devam etmemi istediğini söyledi.
-1971 Yılında tekrar antrenmanlara başladım.
-1972-1980 Yılları arasında, yurt içi ve yurt dışında dereceler yaptım.
Bazıları şöyle; İstanbul gençler ve büyüklerde ,bölge ile Türkiye şampiyonalarında ilk üçe girerek madalyalar aldım.
Uluslararası olarak ta; Cumhuriyet kupası, Tayyar Yalaz turnuvalarında da madalya aldım. Kara Gücünde de Silahlı Kuvvetlerde Türkiye şampiyonu oldum.
1975 Yılında; Rahmetli Adnan Yurdaer’ in isteği üzerine
İGİK 1919’ a geçtim. 1976 Yılında sakatlanınca güreşten biraz uzak kaldım.
1981 Yılında tekrar toparlandım ve Türkiye şampiyonasına hazırlanırken bu kez kaşımdan sakatlandım giremedim.
1982 Yılında da ; Trafik kazası geçirince yine olmadı.
Kardeşim Necmi Trafik kazası geçirince. Yine nasip olmadı.
Necmi ile beraber
Aktif güreş hayatımız sona erdi.
Ancak içimizdeki güreş sevdası çocuklarımıza geçti.
Çocuklarımız;
M. Alp, Ahmet ile Emre ‘ yi İGİK 1919’ da güreş yapmaları için yolladık.

Osman FAZLIOĞLU’ dan;
1930’lu yıllarda Atatürk Kumkapı’daki Güneş Kulübü’ne ziyarete geldiğinde -Fehmi
Büyük mutlu/Osman Fazlıoğlu’na nakletmiş;
Atatürk ;Minderde sıralanan ve heyecanla spor kıyafetleri ile
bekleyen güreşçilerin önünde, maiyetindekilere dönüp güreşçileri göstererek,
“Cephede en iyi görev yapacak insanların başında bunlar gelir.
” Bunun üzerine hanımlardan biri, “Paşam, diğer spor
branşları da faydalı olabilir ler !“ şeklinde bir görüş sunar.
Atatürk buna karşılık,
“Yarın cephede bir an gelip mermi bittiğinde, cephanen tükendiğinde ve süngü de iş göremez hale
geldiğinde göğüs göğüse mücadeleye girmek gerekir.
Bu durumda işin pehlivanlığa düştüğünü
söyleyebilirim.“ şeklinde bir cevap verir ve ardından da ceketini çıkararak mindere çıkar, kendi
kilosuna uygun olan bir güreşçiyi çağırarak güreş tutar.

Necmi Fazlıoğlu;
Kendi kaleminden; 1972 Yılında ,Vefa Lisesi’ de Ata Karataş ile beraber güreş başladık.
Vefa Lisesinde kısa zamanda Takım oluşturduk.
Rahmetli Beden Eğitimi Öğretmenimiz İbrahim Keskinkaya ile Kimya öğretmenimiz Nurettin Özkan hocalarımızın desteği ile Grekoromen güreş takımı oluşturduk.
Vefa’dayken İFGİK 1919’ a Ata ile beraber ,Rahmetli Adnan Yurdaer ‘ in antrenmanlarına başladık.
1975 Yılından sonra çalışmalarımın semerisin almaya başladım.
İl ,Grup ve Türkiye Şampiyonalarında çeşitli madalyalar aldım.
Takım halinde
Uluslar arası olarak ta
Tayyar Yalaz ve Cumhuriyet kupalarına da katıldım.
Askerde kolun kırılması üzerine güreş antrenmanlarım yarım kaldı
Asker dönüşü tekrar antrenmanlara başladım. Türkiye şampiyonası arifesinde
Adapazarı’ da talihsiz bir trafik kazası geçirdim . Aktif güreş hayatım sona erdi.
Anı;
Ata Karataş ile beraber; vefa Lisesinde Takım kurunca aramızda tatlı rekabet başladı.
Bir hafta ben bir hafta o çalıştırdı. Rahmetli Nihat Akgün ‘de Liselerarasında madalya aldı ve Takım olarak ta bir yıl gibi kısa bir zamanda ilk üçe girdik. Daha sonra Liseler Türkiye şampiyonu oldum.
Vefa’ daki Ata Karataş ile olan beraberliğimiz, dostluktan öte ,Elli yıldır görüşüyoruz.

http://m.haber7.com/diger-branslar/haber/2785380-100-yillik-cinardan-turk-guresine-isik-tutan-
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/Genel/a200121.aspx
https://drive.google.com/file/d/0B7StkZ3q0GzVVDAyZ0x3MGI5bzA/view
Necmi Fazlıoğlu ;
Devam ediyor;
Bir anımı anlatayım
1.Anı
Vefa lisesi..
Doğan(Fazlıoğlu ) Ailesinden Önce ;Necmi ile tanıştık. Şöyle;
-Vefa Lisesi’ de okuyoruz. Dönem başı; Sınıfa girdik. Sıranın birine oturdum. Necmi ‘ de aynı yere talip oldu. Tartışma ,sonra ne mi oldu. Tam; ELLİ Yıldır dosttan öte ,kardeş gibiyiz. Osman Fazlıoğlu ise; Yine Necmi ile önce Vefa Lisesinde güreşirken ,sonrasında İGİK’ te tanıştık. Bitti mi ! Hayır ; Ben Melek Hatun İÖO’ da görev yaparken ; Emre, Alp-Ahmet ‘ te bana antrenmanlara geliyorlardı. Nejdet ile de Daha sonra tanıştık. Böyle dostlar herkese kısmet olmaz İyi ki varsınız..
2.Anı
İGİK 1919 Macerası
İGİK 1919 TEŞEKKÜRLER..
Dört yıllık bir araştırmanın sonunda Asırlık Çınar; “İstanbul Güreş İhtisas 1919” Kitabı 03 Kasımda ,İGİK’ in İst.-Aksaray’ da ki tesislerinde bir gala ile müthiş bir organizasyon ve törenle dağıtıldı. Bu kitapta; Hem İstanbul Güreş İhtisas’ ın asırlık hikayesini, hem de Türk güreşi hakkında da bilgileri bulma şansına sahip olundu. Enteresan bir süreç oldu.
İGİK 1919 İle ilgili süreci anlatayım:
Yazarımız Hamit Turhan’ ın dili ile;(Bundan yedi yıl önce) Şöyle, Yaklaşık dört yıl önce ;
Rahmetli-duayen gazeteci üstad; Ali Gümüş ve İGİK’ ten değerli arkadaşım; Bedrettin Lügal’ e İGİK ve İGİSEV Başkanı Sadettin TANTAN ;Kulübün tarihçesini yazmaları ricasında bulunmuş. İşte bu boşluğun farkına varan İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Onursal Başkanı ve İstanbul Güreş İhtisas Kulübü Eğitim ve Sosyal Vakfı Başkanı Sayın Sadettin Tantan’ ın, “İGİK Tarihçesi ’ni kitap haline getirelim.”
şeklindeki isteği üzerine bir grup insan harekete geçti. Daha önce taslak olarak Bedrettin Lügal, rahmetli Ali Gümüş ve Engin Özbek tarafından tutulan notları ,Osman Fazlıoğlu, Necmi Fazlıoğlu ve Ata Karataş yaklaşık dört ay içinde toparladık. Ardından Tuncay Özden, Ahmet Bayraktar, İzzettin Vardarlı, Selami Karakuş, Sabri Bahçeci, A. Burak Soytürk ve Mehmet Tantan ile istişareler yapıldı. Daha sonra derlenen notlar Sadettin Tantan’ a sunuldu. Sayın Tantan’ ın onayı ile Mehmet Kılıç ve Ata Karataş’la birlikte derlenen notları kitap haline getirmek için kolları sıvadık ve yaklaşık bir yıllık bir çalışma sonucunda eser ortaya çıktı. Arzu edenler https://drive.google.com/file/d/0B7StkZ3q0GzVVDAyZ0x3MGI5bzA/view okuyabilirler..
uzun soluklu bu Süreçte; Özellikle; Osman ve Necmi FAZLIOĞLU” nun sürekli konuğu olup bir araya geldik. İyi bir eser ortaya çıkabilmesi için emek sarf ettiler. Allah arzı olsun. Unutamayacağım bir çalışma idi..

Alp, Ahmet ve Emre’ den
“- “Çocukluğumuzdan beri, tarihe olan ilgimiz ,spor alanındaki yansımasının neticesi olarak ve babamız; Osman ile Necmi Fazlıoğlu’nun tesiriyle güreşe ilgi duymaktayız.
2000 yılında İstanbul Güreş İhtisas Kulübü 1919’da güreş antrenmanlarına başladık.
Bir süre için Melek Hatun İlköğretim Okulu’nda idman yaptıran hocamız Ata Karataş’ın antrenmanlarına da katıldık.
Eğitim ve ardından gelen iş hayatımızın ağırlaşması sebebiyle antrenmanları bırakmak zorunda kalmış olsak da Ata sporumuz olan güreşe olan ilgimiz her zaman devam etmiş ve halen etmektedir.” Güreş Fazlıoğlu ailesi için dolayısı ile bizim için yaşam biçimi..

Son olarak
İGİK 1919’ da bir dönem güreş yapmış ve terleri terlerine karışmışlar..
Kaynak; İGİK 1919…1975-80’ li yılın başları
İlk etapta takımı güçlendirmek için transferler yapıldı. Necmi Fazlıoğlu, Mücahit Güngör, Osman
Fazlıoğlu (Doğan), Vahap Pehlivan, Cumali Balçıkanlı, Mehmet Türüt, Nahit Taşer, Mehmet Gürbüz
ve Mustafa Sezer’den oluşan güçlü bir kadro kuruldu. Bu yeniden yapılanma bir kaç yıl içinde ilk
meyvesini verdi ve İGİK, 1976 yılında İstanbul Bölge Şampiyonası’nda (O dönemlerde Türkiye
Şampiyonası kadar önemli bir turnuvaydı!) uzun bir aradan sonra birincilik kürsüsüne çıktı. O yıllarda
kulübe hizmet veren diğer güreşçiler ise şunlardı: Tahsin Turgut, Ramazan Güven, Şükrü Göynücek,
İlyas Demiroğlu, Sabri Bahçeci, Muzaffer Bilge, İsmail Gürbüz, Bedrettin Lügal, Mehmet Mirza,
Hüseyin Denizer, Bahadır Çengil, Beraattin Çimen, Aydın Metiner, Ramazan Özbek, Gündüz
Metiner, Mücahit Dağ, Hakan Avar, Engin Özbek, Cebrail Uludağ, Mehmet Karataş, Mahfuz Karataş,
Ata Karataş, İbrahim Selekman, Hadi Taşer, Nurettin Beşe, Adil Ünver, Servet Demirhan, Rasim
Örnek, Zeki Şahin, Ömer Esmer, Selami Karakuş, Osman Elbiya, Cengiz Elbiya, Mehdi Karataş,
Osman Şansal.
Yukarıda isimlerini saydığımız güreşçiler hiç kuşkusuz o dönemin en yetenekli sporcularıydı. Her
birinin kendine özgü bir takım özellikleri vardı. Ülkemizi uluslararası arenada çok iyi temsil
edebilecek güce ve tekniğe sahiptiler. Gel gelelim, o yıllarda Türk sporundaki bir takım temel
eksiklikler nedeniyle çok azının dışında beklenen başarıların uzağında kaldılar. Sözünü ettiğimiz temel
eksikliklerin neler olduğu konusuna gelirsek, kısaca şu şekilde sıralayabiliriz:
Kulüpte o dönemde uygulanan mevcut çalışma programları başta olmak üzere beslenme ve tesis
yetersizliği, malzeme eksikliği, çağın teknolojisine ayak uydurmakta geç kalınması, ergojenik destek
alınacak maddi gücün olmayışı, laboratuvarlardan Avrupa ülkelerinin faydalandığı gibi

faydalanılamaması ve iş bulamama… Bütün bunların yanısıra o teknik adamların uluslararası
seminerlere ve kurslara gidememeleri nedeniyle kendilerini güncellemede geç kalmaları, zamanın
federasyonuyla ilişkilerin istenilen düzeyde olmaması, Milli Takımların tam kadro şampiyonalara
katılamaması, sıkletlerde sporcuların rekabet ortamının olmaması, dış ilişkilerin azlığı, antrenmanlarda
değişik hedefli sporculara ayrı antrenman programı uygulanması gerekirken, kara düzen şeklinde
idman programı uygulanması gibi nedenlerden dolayı da güreşte iddialı olan ülkelerle aramızdaki
makas giderek açıldı.
Bütün bu sebeplerden dolayı İstanbul Güreş İhtisas Kulübü’nde yetenekli ve gelecek vaat eden bir çok
sporcu madalya kazanabilecekken beklenen başarıyı gösteremediler.

Dediğim gibi yazacak çok şey var..
ve dahi güreşi için yaptığı önemli katkılar nedeniyle
Başta Osman-Necmi ile Nejdet’ ’ den
Allah razı olsun..
Dedim ya
Sayfalar yetmez hayatını yazmak..
…………………….
Daha önce
71 Değerli Şahsiyeti yayınladık.
ile “Portre” dizisine başlamıştık.
(Bu konuda önerilerinize de açığız.)
Whatsap; 05327757725-
Not: Toplu fotoğraf ve video Facebook sayfamda..
Not;1 Listede daha bir çok değerli isim var sırası geldikçe yayınlayacağız ..
Not; 2; 71 Değerli şahsiyeti bu “Güreşiyorum/Portre” de elimizden geldiği kadarı ile ;
Türk sporu ve dahi Güreşine katkılarından dolayı dile getirmeye çalışıyoruz.
Eksiğimiz, hatamızda oluyor.
Bu kadar uzun bir ömrü bir veya iki sayfaya sığdırmaya çalışıyoruz.
Esasında her biri onlarca sayfayı hak ediyor..
Özellikle Güreş yazarı günümüzde bir elin parmakları kadar bile değil.
Benden “GÜREŞİYORUM “ olarak bu kadar.
Hakkı geçen vardır mutlaka, helal etmeniz dileği ile.
Not; 3 Haber sırası ile; Önce www.guresiyorum.com
,Facebook(Toplu Fotoğraflar en çok orda)YouTube(Güreş ile ilgili 200 Video yayınladım ..), İnstagram, Twiteer ve Whatsaap gruplarında paylaşıyorum. 0505 369 02 02 ‘den de Bazen Cep mesajları atıyorum.
Not: Toplu fotoğraf ve video Facebook sayfamda.
DERECELERİ; Kaynak ; www.unitedworldwretling.org

Benzer Haberler

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Haberi Paylaş

spot_img

Son Haberler

Bülten

Güncel kalmak için abone olun

avrupa yakası escortbeşiktaş escortbeyoğlu escortnişantaşı escortetiler escortesenyurt bayan escortbeylikdüzü bayan escortavcılar bayan escortşirinevler escortataköy escort