Güreşiyorum portre 20 Tantan ve disiplin

Güreşiyorum portre/20-Güreşte;TANTAN=Disiplin
İyi bir aile babası,babacan bir yönetici,başarılı bir emniyet müdürü, İst. Güreş İhtisas ve Vakfı Başkanlığı,Belediye Başkanı,Türkiye Güreş Federasyonu Başkanlığı,İçişleri Bakanlığı, ve diğer.
-Tantan’ ın Spor ve dahi güreşte;
1970-90 arası duraklama dönemine giren
Türk güreşini başta disiplin olmak üzere tekrar eski şaşalı günlerine döndüren başarıları herkesin bildiği bir gerçek
– Sadettin TANTAN Dönemi 1991-92-93-94.. Sadettin Biyografisi.. -Türk Güreşin, üç döneme ayırmakta fayda var. 1.1970 Yılına kadar olan başarılı dönem, 2.1970-1990 Duraklama dönemi ve 3.1990’ lı yıllardan itibaren 2000’ li yıllar ve ötesine kadar taşınan ,tarihi uzun bir dönemin başlamasına vesile olan Sadettin Tantan’ ın dönemi;

TANTAN;
Özellikle başta “DİSİPLİN” olmak üzere , yaptığı hamleler ile Türk güreşinin uzun yıllar sürecek bir yol haritası da böylece şekillenmiş oldu.
Esasında; Türk güreşinde 1990 sonrası yeniden başlayan yükseliş sinyalini;
Türk güreşinin en eski kulübü olan ve 2019’ da bir asrı deviren İstanbul Güreş İhtisas kulübü ile vakfının başkanı olması’ ve orda o dönem Türk güreşinin Lokomotifi dönemi geçirmesi ile eş değerde ; O dönem “Türk Güreşine Rol Model”di yapılan yeniliklerle adından çokça söz ettirmişti.
Yüz yıllık bu tarihi kulübünün hikayesini” İGİK 1919” Linki
Okuyabilirsiniz. https://drive.google.com/file/d/0B7StkZ3q0GzVVDAyZ0x3MGI5bzA/view

Devam edelim :
Bu arada sizleri çok fazla yormamak için ;
Ekte uzun uzun Sadettin Tantan’ ın daha çok
Türk güreşi ve sporuna yaptıklarını sunduk.

-1991 Yılında görevi üstlenen Sadettin Tantan’ın disiplini ile eski günlerine yeniden kavuşmaya başlayan
Türk güreşi Tantan sonrası da güreşte uzun yıllar atılan bu temel sayesinde büyük başarıları yakalamaya devam etti.
Şöyle bir tespitte mümkün;
Türk güreşinde Yalçın İpbüken’ in özellikle eğitim ile başlayan hamlesi ile başlayan çıkış, Türk güreşinde Güreş Eğitim Merkezlerinin Esat Güçhan’ın döneminde alt yapıya verdiği önemle ,Türk güreşi sadettin TANTAN’ başta getirdiği Disiplin ile zirve yaptı.

Devam edeceğiz;

Türk Güreşinde;
Amacımız;
“Güreşiyorum” olarak ;
Türk güreşine emek vermiş; Hakem-İdareci-Teknik adam-Şampiyon ve diğer ,değerlerimizi periyodik aralıklarla gündeme getirip, unutulanları hatırlamak.
Vefat edenleri yad etmek.

Fırsat buldukça
“PORTRE”
Başlığı adı altında devam edeceğiz.
Daha önce yayınladığımız on dokuz değerli kişinin ’ nin ;
Zor yanları yok muydu, vardı ama birer birer hepsini aştılar..

Türk Sporu ile güreşine büyük emek vererek,
uzun yıllardan sonra ;Sadettin TANTAN ve yönetiminin
Türk güreşinin Özellikle
1970-1990 Duraklama döneminin sona ermesine neden oldu.

Sadettin TANTAN’ ’ dan
Türkiye’den ;
Kendisinden,
Türk sporu ve dahi güreşi için yaptığı önemli katkılar nedeniyle
Allah razı olsun..

TANTAN’’ dan bahsederken,
Türk Güreşinde;
Amacımız;
“Güreşiyorum” olarak ;
Türk güreşine emek vermiş; Hakem-İdareci-Teknik adam-Şampiyon ve diğer ,değerlerimizi periyodik aralıklarla gündeme getirip, unutulanları hatırlamak.
Vefat edenleri yad etmek.
Fırsat buldukça
“PORTRE”
Başlığı adı altında devam edeceğiz.
Daha önce yayınladığımız on dokuz değerli kişinin ’ nin ;
Zor yanları yok muydu, vardı ama birer birer hepsini aştı..
Türk Sporu ile güreşine büyük emek vererek,
uzun yıllardan sonra ;
Türk güreşinin son yıllarda başarılı döneminden ,
1990 döneminden sonraki çıkışını başlatan ve devam etmesini sağlayan bir yönetici oldu.

İşte detay; Kaynak;Son Yüz Yılda Türk Güreşi
Sadettin TANTAN Dönemi 1991-92-93..
Türk güreşinde
Yalçın İpbüken ile başlayan
çıkış,
Esat Güçhan’ın alt yapıya verdiği önemle
pekişirken;
1991 yılında görevi üstlenen
Sadettin Tantan’ın disiplini ile eski günlerine yeniden kavuşmaya başladı.
Daha sonra spor teşkilatlarının
tamamının başına geçecek olan
Yücel Seçkiner döneminde özellikle sporcuların kazandıkları başarılara ödül verilmesi tüm güreş camiasında takdirle
karşılandı.

Sadettin Tantan’ın getirdiği disiplin sayesinde
Türk güreşi; yıllar sonra hem
Olimpiyatlarda
hem de
Dünya şampiyonalarında altın madalyalar
kazanmaya başladı.

Tantan sonrası Türk güreşi
başarıları yakalamaya başlarken akabinde gelen
federasyonlarda bu başarı devam etti.

1991 Yılı;
1991 yılında yapılan Avrupa Şampiyonaları’ nda serbestçiler
büyük bir patlama gerçekleştirirken, dünya şampiyonasında aynı
başarıyı gösteremediler.
Grekoromenciler ise Avrupa şampiyonasında
sıfır çekmeye devam ederken, dünya şampiyonasında bir
gümüş madalya kazandılar.
1991 yılının dünya şampiyonaları her iki stilde de Bulgaristan’ın
Varna şehrinde yapıldı. Serbest güreşçilerimiz bu şampiyonada
sadece Sebahattin Özrürk’ün bronz madalyası ile yetinirlerken,
grekoromenciler ise bir gümüş madalya kazandılar.
Grekoromende olimpiyat şampiyonluğunu yakalayacak olan M. Akif Pirim, Rus Sergei
Martinov’a finalde kaybederek gümüşte kalırken bir sene sonra yapılacak olan olimpiyatlar için aynı güreşçiye randevu verdi.
Dünya şampiyonalarında Rusya’nın birinciliği devam ederken,
Türkiye serbestte 8’inci, grekoromende ise 16’nci olabildi.
1991 Grekoromen Milli Takımı 1991 Serbest Güreş Milli Takımı
Aynı yıl yapılan Avrupa şampiyonalarında ise serbestte bir patlama oldu.
Şampiyonaların ikisi de Almanya’da yapılırken
serbestçiler Stutgart, grekoromenciler ise Aschaffenburg’da madalya
kovaladılar.
Ancak Grekoromen Milli Takımı hiçbir madalya
kazanamazken, takım halinde ancak dokuzuncu olabildi.
Serbest Milli Takımı ise Stutgart’ta iki altın, bir gümüş, dört de bronz madalya kazandı.
Türkiye’ye altın madalyaları:
62 kiloda Metin Kaplan ile 100 kiloda Ali Kayalı kazandırdı.
Aynı şampiyonada
Remzi Musaoğlu gümüşte kalırken, Sebahattin Öztürk,
Selahattin Yiğit, Efraim Kamberoğlu ve Mahmut Demir ise
bronz madalya kazandılar.
Bu şampiyonada takım birinciliğini
yine Rusya kazanırken,
Türkiye bu sefer üçüncü oldu.

1992 Yılı;
1992 yılının Türk güreşi açısından büyük bir önemi var. Uzun yıllardır gerek grekoromen ve gerekse serbestte bir türlü
Olimpiyat
şampiyonluğuna ulaşamayan Türk güreşi şeytanın bacağını
kırarak
24 sene sonra
Türkiye’ye bir altın, iki gümüş, bir de
bronz madalya kazandırdı.
Olimpiyatlarda, grekoromen stilde
son altın madalyamızı 28 sene evvel Kazım Ayvazla kazanırken
bu sene bizim açımızdan bir çıkış senesi oldu.
Olimpiyatlar öncesinde yapılan Avrupa şampiyonaları serbestte
Macaristan’ın Kaposuar şehrinde, grekoromende ise Danimarka’nın
Kopenhagen şehrinde yapıldı. Serbest Milli Takımımız,
bir önceki sene gibi yedi madalya kazandı. Ancak bu sene
altın sayısı bire düşerken, gümüş sayısı iki, bronz sayısı yine dört
oldu.
82 kilonun güçlü ismi Sebahattin Öztürk, spor hayatının tek Avrupa şampiyonluğunu burada kazandı.
Bu şampiyonada Remzi Musaoğlu ve Mahmut Demir gümüş madalya alırken; Ahmet Orel,
İsmail Faikoğlu, Kenan Şimşek ve Ali Kayalı bronz madalya
kazandılar.
Türkiye bu madalyalarla Birleşik Devletler Topluluğu’nun
ardından takım halinde ikinciliğini kazandı.
Grekoromende ise durum yine vehametini sürdürdü.
Türk güreşçiler sadece iki bronz madalya ile yetinmek zorunda kaldılar.
52 kiloda Remzi Öztürk ile 74 kiloda Erhan Balcı Türkiye adına bronz madalya kazanan isimler oldular.

YILLARIN HASRETİ SONA ERDİ..
Ve olimpiyatlar. İspanya’nın Barcelona şehrinde yapılan olimpiyatlara giderken Türkiye güreşte altın madalya bekliyordu.
denilse herhalde biraz espiri yapılmış olacaktı.
Ancak beklenenin aksine bir altın, iki gümüş bir de bronz madalya elde ettik.
Bir sene önce dünya şampiyonasında Rus Sergeyi Martinov
karşısında minderden yenilgi ile ayrılan ve dünya ikincisi olan
Mehmet Akif Pirim, Barcelona’da adeta parladı. Pirim; bütün rakiplerini
yenerek finale kadar yükselirken, finalde karşısında bir
önceki sene yenildiği Rus güreşçi vardı ve kesin favori olarak gösteriliyordu. Pirim maça başlar başlamaz künde ve çırpmalarla rakibini öyle bir sürklase etti ki; bütün güreş kamuoyu bu maçıgünlerce konuştu.
Pirim minderden 13-2 galip ayrılırken Türkiye’nin
de genelde 24, grekoromende ise 28 yıllık altın hasreti
sona erdi.

Pirim’in bu madalyasının yanında
serbestte Kenan Şimşek
ve grekoromende ise kontenjandan Barcelona Olimpiyatları’na
katılma hakkı kazanan Hakkı Başar, finale kadar gelme başarısı
gösterdiler.
Ancak her iki güreşçide finalde yenilerek gümüşle
yetinmek zorunda kaldılar.
Olimpiyatlarda ayrıca 100 kiloda Ali
Kayalı Türkiye’ye serbestte bir bronz madalya kazandırdı.

1993 Yılı;
Bu yıl Avrupa şampiyonaları İstanbul’da
yapıldı.
Türkiye uzun bir aradan sonra serbestte üç
altın madalya kazanma
başarısı gösterirken;
grekoromende
altın madalya
yine gelmedi .

İlk olarak serbestte başlayan şampiyonada,
52 kiloda Ahmet Orel, 57 kiloda Remzi Musaoğlu ve 130 kiloda geleceğin olimpiyat
şampiyonu Mahmut Demir, Türkiye’ye altın madalya kazandırdılar.
Bunun yanında bir önceki senenin Avrupa şampiyonu
Sebahattin Öztürk ile birlikte İlyas Şükrüoğlu finalde yenilerek gümüş madalya ile yetinmek zorunda kaldılar. İstanbul’da
Kenan
Şimşek ve Ali Kayalı ise bronz madalya kazanma başarısı gösterdiler.
Serbest Milli Takımımız bu madalyalar ile takım halinde
Avrupa şampiyonluğunu elde etti.

Grekoromenciler ise yeni bir yıldızın ismi ile tanışma fırsatı yakaladılar.
Gerek Türk güreşine ve gerekse dünya güreşine
bir bomba gibi düşecek olan
Hamza Yerlikaya;
ilk defa büyüklerde
mücadele etti.
Henüz 17 yaşında olan Yerlikaya bütün rakiplerini
geçerek finale kadar yükselme başarısı gösterdi.
Finalde Almanlar’ın
güçlü şampiyonlarından Thomas Zander ile karşılaşan
genç güreşçimiz tecrübeli rakibine yenilerek gümüş madalyada
kalırken gelecek için iyi sinyaller verdi.
Bu şampiyonada
Hakkı Başar ile bir gümüş bir de
bronz madalya ile takım sıralamasında ancak altıncı olabildi.

VE BİR HASRET DAHA BİTTİ
ikisi de
Sivaslı,
ikisi de 82 kiloda güreşiyor ve ikisi de
1993 yılında hasret dindirerek dünya şampiyonluğunu iki
stilde de ülkemize getiren isimler.
Hamza Yerlikaya ve Sebahattin Öztürk
Avrupa
şampiyona1 a r ı n d a n
sonra gözler dünya şampiyonalarına ç e v r i l d i .
Serbestilerimiz
Kanada’nın Toronto şehrine giderken
g r e k o r o menciler ise İ s v e ç ‘ i n
Stockholm şehrinde mücadele ettiler. Her iki stilde de yıllardır süren altın
hasreti 1993’te sona erdi.

Serbest dünya şampiyonluğunu en son 1970 yılında Ali Rıza Alan ile kazanan Türkiye, 82 kilonun Avrupa şampiyonu Sebahattin
Öztürk ile yeniden altın madalya kazandı. Sebahattin,
Kanada’da fakat farklı bir şehirde 23 sene önce şampiyon olan Ali Rıza Alan gibi kürsünün en üstüne çıkarak altın madalya kazanırken,
aynı şampiyonada final yapan bir başka Türk güreşçi
Ali Kayalı ise yenilerek gümüş madalyada kaldı.

Amerika Birleşik
Devletleri’nin takım birinciliğini kazandığı bu şampiyonada
Türkiye takım üçüncülüğünü elde etti.

ASRIN GÜREŞÇİSİ DOĞDU
greko-romen ise Stockholm’de 28 yıllık hasreti dindirdi.
Avrupa şampiyonasında sahneye çıkan ve şampiyonluğu kıl payı
kaçırarak gümüş madalyada kalan Hamza Yerlikaya, adeta kaya
gibi önüne geleni devirerek şampiyonluğa ulaştı. Kurası sonucunda
dünyanın en iyi 82 kilolarıyla karşılaşan Hamza Yerlikaya
bütün rakiplerini teker teker yenerek, 17 yaşında dünya şampiyonluğunu
kazandı. Uluslararası Güreş Federasyonlan Birliği FILA,
bu sene aldığı bir kararla güreşçimizi

“ASRIN GÜREŞÇİSİ”
olarak taltif etti. Bu şampiyonada diğer güreşçilerimiz dereceye
giremezken, Türkiye takım halinde ancak 12’ncilikle yetinmek
zorunda kaldı.
Bu yıl içerisinde takıma giren ve artık Türk güreşinin unutulmazları
arasında yer alacak olan Hamza Yerlikaya bu sene içerisinde
takıma girerken herkesin tepkisini çekti. Yaşı küçük olduğu
için idmanlara bile alınmayan Yerlikaya; zamanın federasyon
başkanı Sadettin Tantan’ın direktifleri ile takıma alındı. Önce
Avrupa şampiyonasında final oynayan güreşçimiz daha sonra
dünya şampiyonluğunu da kazanarak kendisine güvenenlerin ne
derece haklı olduğu ortaya çıkardı.

SADETTİN TANTAN Biyografisi;
1941 yılında Sapanca’da doğdu. İlk ve orta eğitimini tamamladıktan sonra Polis Enstitüsü’nü bitirerek
polislik mesleğine atıldı.
Bu arada Polis Akademisi’ne de devam etti. Daha sonra İktisadi ve Ticari
İlimler Akademisi’ni bitiren Tantan,
Uludağ Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı.
İstanbul Emniyeti’nde görev yaptığı sıralarda asayiş sorununu çözmede kararlı ve radikal
operasyonlarla halk arasında ‘Efsane Polis Müdürü’ olarak tanındı.
1976 yılında meslektaşı ve arkadaşı Asım Pehlivan’ın teşviki ile ilk adımının attığı İstanbul Güreş
İhtisas Kulübü’nde (Fatih’teki Tabhane Medresesi’nde de ara sıra antrenmanlara geldiği bilinir.)
1980
yılında Asbaşkan, 1981 yılında ise Başkan oldu.
Kulüp başkanlığı 10 yıl sürdü. Başkanken önemli
organizasyonlar gerçekleştirdi.
Sadettin Tantan, uzun mücadelelerden sonra 1991/1993 yıllarında Türkiye Güreş Federasyonu
Başkanı oldu.
Yanına basın dünyasının saygın isimlerinden ve zamanında güreş de yapmış olan Oktay
Kurtböke’yi aldı.
Bu beraberlik ona spor ve siyaset dünyasında yeni ufuklar ve yaklaşımlar sağladı.
Vefatına kadar Oktay Kurtböke’yle saygı ve sevgiye dayanan dostlukları sürdü.
FILA tarafından ‘Asrın Güreşçisi’ olarak seçilen
Hamza Yerlikaya’yı keşfeden ve henüz 17 yaşında
iken A Milli Takım’a alınmasını sağlayan Sadettin Tantan’ın bu uzak görüşlülüğü güreş camiasında her
zaman büyük bir takdirle anılmıştır. 1992 yılında yapılacak Dünya Şampiyonası için hazırlanan
Grekoromen Güreş A Milli Takımı’nın oluşturulması aşamasında teknik heyetin tereddüte düştüğünü
gören Tantan, “Yaşı çok genç diyorsunuz, belki şimdi yenilir, ancak ileride büyük şampiyon olur,
takıma koyun!” diyerek direktif verdi. Sonrasında ise herkesin bildiği üzere Hamza Yerlikaya 17
yaşında Dünya Şampiyonu oldu.
Tantan döneminde 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları’nda 24 yıl aradan sonra grekoromende
Mehmet Akif Pirim altın madalya alırken, Hakkı Başar da gümüş madalya kazandı. Serbestte ise
Kenan Şimşek gümüş, Ali Kayalı bronz madalya kazanan diğer güreşçilerimizdi.
Sadettin Tantan’ın, Federasyon Başkanlığı dönemindeki icraatlarından biri de, Türki
Cumhuriyetleri’nden az miktarda bir ücret karşılığı 10 civarında yetenekli antrenörü yurt çapında
görevlendirmesiydi.
1994 yılında siyasete girerek Fatih Belediye Başkanı oldu. İki ay sonra da emniyetteki görevinden
emekli oldu. Bu siyasi alanda kolay rastlanmayan bir sonuç olmuştu. Tutarlı, düzgün, dürüst bir
yaşamın Sadettin Tantan’a kazandırdığı bir yükselişti. Aynı yıl İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığını da Recep Tayyip Erdoğan yapıyordu.
Devamı ; İGİK 1919’ da …..
Tantan ’ dan
Türkiye’den ;Kendisinden,
Türk sporu ve dahi güreşi için yaptığı önemli katkılar nedeniyle
Allah razı olsun..

Daha önce
1-Salih BORA
2-Hakkı BAŞAR
3-Yaşar DOĞU
4-Şaban DONAT
5-Necmi GENÇALP
6-Ömer SUZAN
7-Kemal Oktay
8-Nazmi Avluca
9-Ender Büyükerşen
10-Mehmet Akif PİRİM
11-Sebahattin ÖZTÜRK
12-Hamza YERLİKAYA
13.Osman ŞANSAL
14.Mahmut Demir,
15. İsmail Demirci
16.Mustafa Dağıstanlı
17.Prof.Dr.H.İbrahim CİCİOĞLU
18.Ahmet AYIK,
19.Selçuk ÇEBİ,
ile “Portre” dizisine başlamıştık.
(Bu konuda önerilerinize de açığız.
Whatsap; 05327757725-
Not: Toplu fotoğraf ve video Facebook sayfamda
Ata Hoca

Benzer Haberler

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Haberi Paylaş

spot_img

Son Haberler

Bülten

Güncel kalmak için abone olun

avrupa yakası escortbeşiktaş escortbeyoğlu escortnişantaşı escortetiler escortesenyurt bayan escortbeylikdüzü bayan escortavcılar bayan escortşirinevler escortataköy escort